-
1 genel
genel allgemein, Allgemein-; Öffentlichkeit f; öffentlich;genel grev Generalstreik m;genel kitaplık Zentralbibliothek f;genel müdür Generaldirektor m, -in f;genel olarak im Allgemeinen;genel oya başvurma allgemeine Volksbefragung f, Referendum n, Volksentscheid m;genel prova Generalprobe f;genel seçimler allgemeine Wahlen f/pl;genel sekreter Generalsekretär m, -in f -
2 genel
1) allgemein, generell, General-\genel olarak im Allgemeinen, generell2) gesamt, Gesamt-3) öffentlich -
3 genel af
-
4 genel
всео́бщий* * *1) врз. о́бщийgenel destek — воен. о́бщая подде́ржка
genel eğitim — всео́бщее образова́ние
genel politik durum — о́бщая полити́ческая обстано́вка
genel seçim — всео́бщие вы́боры
genel seferbirlik — всео́бщая мобилиза́ция
genel silahsızlanma — всео́бщее разоруже́ние
2) основно́й, генера́льныйgenel plân — а) генера́льный план; б) кино о́бщий план
-
5 genel
1) ümumi; genel eğitim – ümumi təhsil; 2) əsas, baş; genel kurmay – baş qərargahəsas, baş, ümumi -
6 genel ev
كرخانة [كَرْخانَة] -
7 genel af
удв. -ffıвсео́бщая амни́стия -
8 genel ev
публи́чный дом -
9 genel
гөмүми; уртак -
10 genel
генеральный, общийİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > genel
-
11 genel
adj. general, public, broad, common, collective, across the board, blanket, Catholic, exoteric, generic, grand, liberal, overhead, plenary, prevailing, prevalent, running, sweeping, widespread* * *1. exoteric 2. general 3. koinos 4. plenary 5. public -
12 genel af
n. Amnesty, oblivion, act of oblivion, general pardon* * *amnesty -
13 genel
gelemper--------gelemperî--------giştî--------tevahî -
14 genel af
bexşandina gelemperî -
15 genel ev
kerxane -
16 genel
1. Ümumi2. Yayılmış -
17 genel
generalny; generał; główny; ogólny; powszechny; walny -
18 genel
зэкIэ, пстэури/ псори, зэкIэубытагъэу/ зэщIэкъуауэ, шъхьарыплъэу/ щхьэрыплъэуэ, шъхьашъорыплъэу/ щхьэфэрыплъэуэ, шъхьаIэу/ нэхъыщхьэуэ -
19 genel
пстэумэ, зэкIэ, зэу, пстэури -
20 genel
عامعموميمطلق
См. также в других словарях:
genel — sf. 1) Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi Genel seçim. Genel tarih. 2) Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan Genel bir sıralama yapmak gerekirse denebilir ki dünyada en iyisi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel başkanlık — is., ğı 1) Genel başkan olma durumu 2) Genel başkanın işi veya mesleği 3) Genel başkanın bulunduğu makam … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel müdürlük — is., ğü 1) Genel müdür olma durumu 2) Genel müdürün yetkisi ve makamı 3) Genel müdürün bulunduğu bina … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel sekreterlik — is., ği 1) Genel sekreter olma durumu 2) Genel sekreterin yetkisi ve makamı, genel yazmanlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel görüşlülük — is., ğü Genel görüşe sahip olma, görüşü geniş olma … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel görüşme — is. 1) Toplumla veya devletin faaliyetleriyle ilgili konuların Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda görüşülmesi 2) Kurum ve kuruluşlarda bir durumu görüşmek ve gerçeği meydana çıkarmak amacıyla yapılan geniş katılımlı toplantı … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel sekreter — is. Bazı kamu kuruluşlarında, siyasi partilerde veya büyük özel kuruluşlarda yönetim işlerini yürüten görevli, genel yazman, umumi kâtip … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel yazman — is. Genel sekreter … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel yazmanlık — is., ğı Genel sekreterlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel zekâ — is., eğt. 1) Bireyin belli, özel veya bağımsız yeteneklerinden ayrı olarak karşılaştığı genel durumlara uymada gösterdiği yetenek veya güç 2) Zekâ testleriyle ölçülen değişik yetenek ve güçlerin birleşimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel af — is., ffı Kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılması veya azaltılması … Çağatay Osmanlı Sözlük